Hemen Bilgi Al

Amerika’da Okumak: Erken Başvuru Neden Önemli?

Amerika’da okumak pek çok öğrenci için önemli bir hedef olarak karşımıza çıkıyor. Dünya sıralamalarında en iyiler arasına giren üniversitelerin pek çoğu Amerika’da yer alıyor. Amerika’da üniversiteler kaliteli eğitim, uzman akademisyenler, donanımlı fakülteler, araştırma merkezleri gibi birçok özellikleriyle öne çıkıyor. Elbette burs, staj ve kariyer olanakları da öğrenciler için tercih sebebi oluyor. Amerika; her alanda, herkes için uygun seçeneklerin bulunabildiği bir ülke... Aslında tam anlamıyla rüyalar ve fırsatlar ülkesi… Özellikle, bilim, teknoloji ve inovasyon noktasında Amerikan Üniversiteleri ön plana çıkıyor.

Peki; Amerika’da okumak için erken başvuru neden önemli? Erken başvuru tipleri nelerdir? Erken başvuru sürecinde nelere dikkat edilmeli? Amerika Birleşik Devletleri’nde lisans eğitimi ülkemizde olduğu gibi 4 yıl sürüyor. 1. ve 2. sınıf süresince öğrenciler başvurdukları alana dair temel bilgiler ediniyor. Alanla ilgili genel bir birikime sahip oluyorlar. Son iki yıllık süreçte ise alanda uzmanlaşmak için gerekli süreç başlıyor. 3. Ve 4. sınıf dersleri alana ait alt dalları ve uzmanlığa yönelik dersleri kapsıyor.

Amerika Birleşik Devletleri’nde merkezi bir sınav sistemi bulunmuyor. Üniversiteler kendi kabul koşullarını belirliyor. Başvuruyu ise üniversitenin kendisine yapmak gerekiyor. Başvurular genellikle online ortamda gerçekleşiyor. Elbette başvuru uzun ve zorlu bir süreci kapsıyor. Alınması gereken sınavlar yerine getirilmesi gereken kriterler bulunuyor. Bu süreçte talepler farklılık gösterdiği için her üniversitenin koşullarını dikkatle incelemek önem taşıyor.

Amerika’da Okumak için erken başvuru yapmak önem taşıyor. Erken başvurular 15 Ekim ve 1 Kasımda başlıyor. Elbette; bu sürecin ardından da Amerikan üniversiteleri başvuru kabul ediyor. Ancak; Erken başvurular çoğu zaman başvuru sürecini kolaylaştırabiliyor. Kabul alma sürecinde etkili olabiliyor ya da burs alma şansını arttırabiliyor.

Amerika’da Okumak: Erken Başvuru Tipleri

Peki; erken başvuru tipleri nelerdir? Amerika Birleşik Devletleri’nde erken başvurular üç şekilde sınıflandırılıyor.  Bunlar; Restrictive Early Action, Early Decision ve Early Action olarak adlandırılıyor.

Restrictive Early Action

Restrictive Early Action olarak anılan başvuru tipi Amerika’nın en iyileri arasında yer alan 6 üniversiteyi kapsıyor. Peki; bu 6 üniversite hangileri? Harvard Üniversitesi, Princeton Üniversitesi, Yale Üniversitesi, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü, Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü ve Stanford Üniversitesi

Bu 6 üniversite, öğrenci adaylarına şans tanıyarak kendi başvurusu yanında devlet üniversitesi başvurusu izni veriyor.  Devlet Üniversiteleri arasında Amerika’nın en iyisi kabul edilen üniversite ise; Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley… Daha sık kullanılan adıyla; UC Berkeley… Fakat; ne yazık ki  başvuru tarihleri farklılık gösteriyor. Bu neden öğrenci adaylarının bu şansı Amerika’nın ikinci en iyi devlet üniversitesinden yana kullanmaları gerekiyor. Yani; Michigan Üniversitesi… Michigan Üniversitesi Amerika Birleşik Devletleri’nin önde gelen ve en çok dikkat çeken devlet üniversitelerinden biri olarak biliniyor. Michigan Üniversitesi’ni Virginia Üniversitesi (UVA) takip ediyor. Kısacası; Restrictive Early Action başvurusu yaparken Harvard Üniversitesi’nin yanında Michigan Üniversitesi’ne başvuru yapmak mümkün olabiliyor. Başka bir seçenek olarak; Stanford Üniversitesi’nin yanında Virginia Üniversitesi başvurusu yapabiliyorsunuz.

Restrictive Early Action sürecinde bu 6 üniversiteye ve devlet üniversitelerine birden fazla kabul alma şansınız bulunuyor. Harvard Üniversitesi’ne başvurusu yapıp kabul aldıktan sonra Stanford Üniversitesi kabulü alma ihtimaliniz de bulunuyor. Restrictive Early Action yapmış bir öğrenci çok daha kaliteli ve anlamlı bir yol haritası çizebiliyor. Dikey şekilde üniversite tercihlerini belirlemiş oluyor. Özellikle burs alan öğrencilerin need-blind okullar olan Harvard, Yale, Princeton’da çok büyük şansı olabiliyor.

Early Decision

Gelelim ikinci başvuru tipine… İkinci erken başvuru tipi “Early Decision” olarak adlandırılıyor. Early Decision okullarını en iyileri takip eden üniversiteler olarak düşünmek mümkün… Columbia Üniversitesi bu okullardan biri olarak biliniyor. Columbia Üniversitesi’ni; Cornell Üniversitesi, Brown Üniversitesi, Pensilvanya Üniversitesi, Darthmouth Kolej gibi okullar takip ediliyor. Early Decision için Duke Üniversitesi, Northwestern Üniversitesi, Chicago Üniversitesi gibi birkaç önemli üniversiteyi anmak mümkün…

Early Action

Üçüncü olarak ise Early Action geliyor. Diğerleriyle kıyaslandığında daha aşağıda kalan üniversiteleri içeriyor. Purdue Üniversitesi, Illinois at Urbana-Champaign Üniversitesi, Early Action okulları içerisinde sıralanıyor.

Amerika’da Okumak: Erken Başvurunun Avantajları

Erken başvuru neden önemli?” Sorusuna yanıt olarak erken başvurunun pek çok avantajı olduğunu söylemek mümkün… Genel olarak Amerika’da okumak söz konusu olduğunda erken başvuru önemli bir adım olarak karşımıza çıkıyor. Erken başvuru yapmanın bazı sebepleri ve amaçları var. Aralık ayında başvurulara cevap gelmesi nedeniyle öğrenci adaylarının büyük oranda rahatlaması söz konusu oluyor. Bir başka açıdan bakıldığında erken başvuruların başka avantajları da bulunuyor. Erken başvuru öğrenci adayına ve ailelere ekonomik açıdan da fayda sağlıyor. Erken başvuru ile daha az okula başvurmak söz konusu olduğu için daha az başvuru ücreti ödeniyor. Bununla birlikte, SAT, TOEFL, IELTS gibi sınavların gönderim masrafları da azalıyor. Bununla birlikte; burs olanaklarını daha iyi takip edebilme ve daha iyi yakalayabilme fırsatı doğuyor.

Hangi Durumlarda Erken Başvurunun Gözden Geçirilmesi Gerekiyor?

Fakat elbette burada üzerinde durulması gereken bir nokta var. TOEFL, IELTS, SAT, gibi sınav sonuçlarınız hazır olması gerekiyor. Belirli bir IB ya da AP puanına sahipseniz erken başvuruyu tercih etmek mantıklı hale geliyor. Aksi halde; daha hazır değilseniz erken başvuruyu gözden geçirmek gerekiyor. 9. ve 10. Sınıf not otalamanız yeterli düzeyde değilse; 12. sınıf ortalamanız önem kazanıyor. Bu noktada; erken başvuru yerine Regular Desicion’u tercih etmek daha mantıklı olabiliyor.

Fakat bu noktada izlenebilecek bir yol daha var. Öncelikle; Early Action şansını denemek bu durumda akıllıca bir seçim olabiliyor. Daha düşük seviyedeki üniversitelerle mukayese edilecek bir kabul alıp, en iyi üniversiteler başvuru imkânı sağlanabiliyor. Bu durumu bir örnekle açıklamaya çalışalım. Michigan, Purdue, Illinois at Urbana-Champaign, gibi üniversitelere başvuru yapılıyor. Ardından not ortalaması ve gerekli sınav skorları yükseltiliyor. Son olarak;  Harvard Üniversitesi, Stanford Üniversitesi, Columbia Üniversitesi gibi en iyi üniversitelere başvurunun önü açılıyor.

Regular Desicion

Öğrencilerin birçoğu stratejik davrandıklarında erken başvurularda kabul şansı yakalayabiliyor. Restrictive Early Action, Early Decision veya Early Action dönemlerinden herhangi birinde bu mümkün olabiliyor. Bununla birlikte; elbette erken başvuru yapmamak her şeyin bitmesi anlamına gelmiyor. Not ortalaması yetersiz veya sınav skorları düşük olan öğrenciler aralık döneminde başvurdukları okullardan kabul alabiliyor. Prestijli üniversiteler erken başvuru dönemlerinde beklentilerini daha yüksek tutabiliyor. Regular Desicion sürecinde ise profillerinin daha düşük seviyede olduğu görülebiliyor. Bu durum öğrenci adaylarının kabul alma şansını arttırabiliyor. Burs olanakları da için de benzer bir durum söz konusu oluyor. Regular Desicion döneminde pek çok burs fırsatını yakalamak mümkün olabiliyor.

Erken Başvuruda Nelere Dikkat Etmek Gerekiyor?

Peki; erken başvurularda dikkat edilmesi gereken noktalar neler? Neler yapılmalı, neler yapılmamalı? Bunları inceleyelim…

Niceliksek Hazırlık

Amerika’da okumak için en önemli konulardan bir tanesi, niceliksel anlamda hazır olmak… Peki; niceliksel hazırlık ne demek? Not ortalaması niceliksel hazırlığın unsurlarından biri… Elbette bunun yanında; başvuracağınız alana dair AP gibi sınavlardan elde edilecek skorlar da var. Üniversiteler özellikle öğrencilerin başvuracağı alan derslerini içeren AP skorlarına önem veriyor. SAT’de geçtiğimiz ay gerçekleşen değişikliklerle birlikte AP daha da önem kazanmış durumda…

Amerika’da Okumak! IELTS mi TOEFL mı? Hangisini Tercih Etmeli?

Amerika’da okumak için bir diğer önemli nokta ise hiç şüphesiz IELTS ve TOEFL sınavları… IELTS ve TOEFL, uluslararası öğrenciler için adeta pasaport niteliği taşıyor. Dünyanın en iyi üniversitelerine başvuruda dil yeterliliği tartışılamayacak ölçüde önem kazanıyor. Restrictive Early Action okulları TOEFL sınavını tercih ediyor. Yani; Stanford, Caltech, MIT, Harvard, Princeton ve Yale için TOEFL skoru gerekiyor. Bununla birlikte; Columbia Üniversitesi, Pensilvanya Üniversitesi gibi okulların da TOEFL’ı tercih etmesi söz konusu olabiliyor. Diğer üniversitelerin başvuru ve kabul süreçlerinde IELTS geçerli kabul edilebiliyor. Başvurulacak üniversitelerin tercihlerini ve taleplerini dikkatle incelemek gerekiyor.  Ama özellikle  Restrictive Early Action okullarına gidecek olan öğrencilerin TOEFL sınavını tercih etmesi gerekiyor. TOEFL sınavında 110 ve üstü almayı başaran adaylar büyük bir avantaj elde ediyor.

Kalitatif Özellikler

Peki; Amerika’da okumak için not ortalaması ve tüm bu sınav skorları yeterli oluyor mu? Henüz değil… Tüm bu nicel hazırlığı eksiksiz olarak yapmanız yolunuzu önemli ölçüde açıyor. Ama yürünmesi gereken uzun bir yol hala önünüzde uzanıyor. Bu noktada; öğrenci adaylarının kalitatif özellikleri devreye giriyor. Nedir bu kalitatif özellikler?

Üniversiteler öğrenci adaylarından profillere uygun aktivitelere katılmış olmalarını bekliyor. Bu anlamda; özgeçmişiniz kabul sürecinde büyük önem taşıyor. Özgeçmiş bir anlamda öğrenci adayının üniversiteye katacağı değer hakkında ipucu veriyor. Başvurduğunuz alanda ne kadar iyi olduğunuzu ve alana ne kadar fayda sağlayabileceğinizi gösteriyor. Bu sebeplerden ötürü özgeçmiş kabul süreçlerinde önemli bir rol oynuyor.

Stratejik Yetenek Yönetimi

Amerika’da okumak için öğrenci adaylarının ilgi alanları konusunda kendilerini geliştirmeleri gerekiyor. Özellikle Harvard Üniversitesi ve Stanford Üniversitesi gibi okullara başvuru yapılacak bu önemli bir adım… Öğrencinin hangi alanlara yöneleceği erken dönemde stratejik yetenek yönetimi sayesinde saptanabiliyor. Elbette bu sürecin uzmanlar tarafından yürütülmesi önem taşıyor. Stratejik yetenek yönetimi, IQ, EQ gibi bir takım psikolojik testleri de kapsayan bir süreç… Bu süreçte; Bilim haritalarından yola çıkılıyor. Yalnızca bugün hakkında değil bundan 50 – 60 yıl sonrası hakkında da ipuçlarına ulaşılabiliyor. Uygulanan testler öğrencilerin ilgi alanları hakkında çeşitli ipuçları veriyor. Böylelikle ne tür aktiviteler içinde olması gerektiği de anlaşılabiliyor. İlgili alanlarda araştırma projeleri ya da stajlarda yer alması sağlanıyor. Bu staj ya da araştırma projelerinin üniversiteler ile ilişkili yürütülmesi de önem taşıyor. Bu sebeple erken başvuru yapacak öğrencilerin özellikle özgeçmişlerine bunları işliyor olmaları gerekiyor.

Referanslar

Erken başvuruda dikkat edilecek bir diğer kritik nokta ise elbette; referanslar... Referansların bir kısmının okullardan alınması gerekiyor. Tabi ki bu referanslar öğrenci adayının stajları ve projeleri doğrultusunda veriliyor. Bu noktada ders dışı aktivitelerin önemine bir kez daha değinmek gerekiyor. Yapmış olduğunuz aktiviteler referanslarınız üzerinde de etkili oluyor. Üniversiteler artık araştırma yapabilen, araştırma geliştirme kapasitesi yüksek olan öğrencileri tercih ediyorlar. Bu anlamda akademisyenler ve araştırmacılarla yapılacak çalışmalara özellikle önem vermek gerekiyor.

Kısacası; Amerikan üniversiteleri için erken başvuru kritik bir rol oynuyor. Amerika’da okumak ve erken başvuru tipleri hakkında bilgi için aba Eğitim web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Sorularınız için Doç. Dr. Gamze Sart ve aba Eğitim ile iletişime geçebilirsiniz. Eğitime dair daha fazla içeriğe ulaşmak için YouTube kanalımıza abone olabilirsiniz.

Ücretsiz Open Day Günlerimize Katılmak İçin Aşağıdaki Formu Doldurun

Açık bilgilendirme günlerimizde tüm sorularınıza cevap bulabilirsiniz.

Benzer Yazılar

Ut enim ad minim veniam, quis nostrud exercitation

Amerika’da Okumak: Erken Başvuru Neden Önemli?

Amerika’da okumak pek çok öğrenci için önemli bir hedef olarak karşımıza çıkıyor. Dünya sıralamalarında en iyiler arasına giren üniversitelerin pek çoğu Amerika’da yer alıyor. Amerika’da üniversiteler kaliteli eğitim, uzman akademisyenler, donanımlı fakülteler, araştırma merkezleri gibi birçok özellikleriyle öne çıkıyor. Elbette burs, staj ve kariyer olanakları da öğrenciler için tercih sebebi oluyor. Amerika; her alanda, herkes için uygun seçeneklerin bulunabildiği bir ülke... Aslında tam anlamıyla rüyalar ve fırsatlar ülkesi… Özellikle, bilim, teknoloji ve inovasyon noktasında Amerikan Üniversiteleri ön plana çıkıyor.

Peki; Amerika’da okumak için erken başvuru neden önemli? Erken başvuru tipleri nelerdir? Erken başvuru sürecinde nelere dikkat edilmeli? Amerika Birleşik Devletleri’nde lisans eğitimi ülkemizde olduğu gibi 4 yıl sürüyor. 1. ve 2. sınıf süresince öğrenciler başvurdukları alana dair temel bilgiler ediniyor. Alanla ilgili genel bir birikime sahip oluyorlar. Son iki yıllık süreçte ise alanda uzmanlaşmak için gerekli süreç başlıyor. 3. Ve 4. sınıf dersleri alana ait alt dalları ve uzmanlığa yönelik dersleri kapsıyor.

Amerika Birleşik Devletleri’nde merkezi bir sınav sistemi bulunmuyor. Üniversiteler kendi kabul koşullarını belirliyor. Başvuruyu ise üniversitenin kendisine yapmak gerekiyor. Başvurular genellikle online ortamda gerçekleşiyor. Elbette başvuru uzun ve zorlu bir süreci kapsıyor. Alınması gereken sınavlar yerine getirilmesi gereken kriterler bulunuyor. Bu süreçte talepler farklılık gösterdiği için her üniversitenin koşullarını dikkatle incelemek önem taşıyor.

Amerika’da Okumak için erken başvuru yapmak önem taşıyor. Erken başvurular 15 Ekim ve 1 Kasımda başlıyor. Elbette; bu sürecin ardından da Amerikan üniversiteleri başvuru kabul ediyor. Ancak; Erken başvurular çoğu zaman başvuru sürecini kolaylaştırabiliyor. Kabul alma sürecinde etkili olabiliyor ya da burs alma şansını arttırabiliyor.

Amerika’da Okumak: Erken Başvuru Tipleri

Peki; erken başvuru tipleri nelerdir? Amerika Birleşik Devletleri’nde erken başvurular üç şekilde sınıflandırılıyor.  Bunlar; Restrictive Early Action, Early Decision ve Early Action olarak adlandırılıyor.

Restrictive Early Action

Restrictive Early Action olarak anılan başvuru tipi Amerika’nın en iyileri arasında yer alan 6 üniversiteyi kapsıyor. Peki; bu 6 üniversite hangileri? Harvard Üniversitesi, Princeton Üniversitesi, Yale Üniversitesi, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü, Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü ve Stanford Üniversitesi

Bu 6 üniversite, öğrenci adaylarına şans tanıyarak kendi başvurusu yanında devlet üniversitesi başvurusu izni veriyor.  Devlet Üniversiteleri arasında Amerika’nın en iyisi kabul edilen üniversite ise; Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley… Daha sık kullanılan adıyla; UC Berkeley… Fakat; ne yazık ki  başvuru tarihleri farklılık gösteriyor. Bu neden öğrenci adaylarının bu şansı Amerika’nın ikinci en iyi devlet üniversitesinden yana kullanmaları gerekiyor. Yani; Michigan Üniversitesi… Michigan Üniversitesi Amerika Birleşik Devletleri’nin önde gelen ve en çok dikkat çeken devlet üniversitelerinden biri olarak biliniyor. Michigan Üniversitesi’ni Virginia Üniversitesi (UVA) takip ediyor. Kısacası; Restrictive Early Action başvurusu yaparken Harvard Üniversitesi’nin yanında Michigan Üniversitesi’ne başvuru yapmak mümkün olabiliyor. Başka bir seçenek olarak; Stanford Üniversitesi’nin yanında Virginia Üniversitesi başvurusu yapabiliyorsunuz.

Restrictive Early Action sürecinde bu 6 üniversiteye ve devlet üniversitelerine birden fazla kabul alma şansınız bulunuyor. Harvard Üniversitesi’ne başvurusu yapıp kabul aldıktan sonra Stanford Üniversitesi kabulü alma ihtimaliniz de bulunuyor. Restrictive Early Action yapmış bir öğrenci çok daha kaliteli ve anlamlı bir yol haritası çizebiliyor. Dikey şekilde üniversite tercihlerini belirlemiş oluyor. Özellikle burs alan öğrencilerin need-blind okullar olan Harvard, Yale, Princeton’da çok büyük şansı olabiliyor.

Early Decision

Gelelim ikinci başvuru tipine… İkinci erken başvuru tipi “Early Decision” olarak adlandırılıyor. Early Decision okullarını en iyileri takip eden üniversiteler olarak düşünmek mümkün… Columbia Üniversitesi bu okullardan biri olarak biliniyor. Columbia Üniversitesi’ni; Cornell Üniversitesi, Brown Üniversitesi, Pensilvanya Üniversitesi, Darthmouth Kolej gibi okullar takip ediliyor. Early Decision için Duke Üniversitesi, Northwestern Üniversitesi, Chicago Üniversitesi gibi birkaç önemli üniversiteyi anmak mümkün…

Early Action

Üçüncü olarak ise Early Action geliyor. Diğerleriyle kıyaslandığında daha aşağıda kalan üniversiteleri içeriyor. Purdue Üniversitesi, Illinois at Urbana-Champaign Üniversitesi, Early Action okulları içerisinde sıralanıyor.

Amerika’da Okumak: Erken Başvurunun Avantajları

Erken başvuru neden önemli?” Sorusuna yanıt olarak erken başvurunun pek çok avantajı olduğunu söylemek mümkün… Genel olarak Amerika’da okumak söz konusu olduğunda erken başvuru önemli bir adım olarak karşımıza çıkıyor. Erken başvuru yapmanın bazı sebepleri ve amaçları var. Aralık ayında başvurulara cevap gelmesi nedeniyle öğrenci adaylarının büyük oranda rahatlaması söz konusu oluyor. Bir başka açıdan bakıldığında erken başvuruların başka avantajları da bulunuyor. Erken başvuru öğrenci adayına ve ailelere ekonomik açıdan da fayda sağlıyor. Erken başvuru ile daha az okula başvurmak söz konusu olduğu için daha az başvuru ücreti ödeniyor. Bununla birlikte, SAT, TOEFL, IELTS gibi sınavların gönderim masrafları da azalıyor. Bununla birlikte; burs olanaklarını daha iyi takip edebilme ve daha iyi yakalayabilme fırsatı doğuyor.

Hangi Durumlarda Erken Başvurunun Gözden Geçirilmesi Gerekiyor?

Fakat elbette burada üzerinde durulması gereken bir nokta var. TOEFL, IELTS, SAT, gibi sınav sonuçlarınız hazır olması gerekiyor. Belirli bir IB ya da AP puanına sahipseniz erken başvuruyu tercih etmek mantıklı hale geliyor. Aksi halde; daha hazır değilseniz erken başvuruyu gözden geçirmek gerekiyor. 9. ve 10. Sınıf not otalamanız yeterli düzeyde değilse; 12. sınıf ortalamanız önem kazanıyor. Bu noktada; erken başvuru yerine Regular Desicion’u tercih etmek daha mantıklı olabiliyor.

Fakat bu noktada izlenebilecek bir yol daha var. Öncelikle; Early Action şansını denemek bu durumda akıllıca bir seçim olabiliyor. Daha düşük seviyedeki üniversitelerle mukayese edilecek bir kabul alıp, en iyi üniversiteler başvuru imkânı sağlanabiliyor. Bu durumu bir örnekle açıklamaya çalışalım. Michigan, Purdue, Illinois at Urbana-Champaign, gibi üniversitelere başvuru yapılıyor. Ardından not ortalaması ve gerekli sınav skorları yükseltiliyor. Son olarak;  Harvard Üniversitesi, Stanford Üniversitesi, Columbia Üniversitesi gibi en iyi üniversitelere başvurunun önü açılıyor.

Regular Desicion

Öğrencilerin birçoğu stratejik davrandıklarında erken başvurularda kabul şansı yakalayabiliyor. Restrictive Early Action, Early Decision veya Early Action dönemlerinden herhangi birinde bu mümkün olabiliyor. Bununla birlikte; elbette erken başvuru yapmamak her şeyin bitmesi anlamına gelmiyor. Not ortalaması yetersiz veya sınav skorları düşük olan öğrenciler aralık döneminde başvurdukları okullardan kabul alabiliyor. Prestijli üniversiteler erken başvuru dönemlerinde beklentilerini daha yüksek tutabiliyor. Regular Desicion sürecinde ise profillerinin daha düşük seviyede olduğu görülebiliyor. Bu durum öğrenci adaylarının kabul alma şansını arttırabiliyor. Burs olanakları da için de benzer bir durum söz konusu oluyor. Regular Desicion döneminde pek çok burs fırsatını yakalamak mümkün olabiliyor.

Erken Başvuruda Nelere Dikkat Etmek Gerekiyor?

Peki; erken başvurularda dikkat edilmesi gereken noktalar neler? Neler yapılmalı, neler yapılmamalı? Bunları inceleyelim…

Niceliksek Hazırlık

Amerika’da okumak için en önemli konulardan bir tanesi, niceliksel anlamda hazır olmak… Peki; niceliksel hazırlık ne demek? Not ortalaması niceliksel hazırlığın unsurlarından biri… Elbette bunun yanında; başvuracağınız alana dair AP gibi sınavlardan elde edilecek skorlar da var. Üniversiteler özellikle öğrencilerin başvuracağı alan derslerini içeren AP skorlarına önem veriyor. SAT’de geçtiğimiz ay gerçekleşen değişikliklerle birlikte AP daha da önem kazanmış durumda…

Amerika’da Okumak! IELTS mi TOEFL mı? Hangisini Tercih Etmeli?

Amerika’da okumak için bir diğer önemli nokta ise hiç şüphesiz IELTS ve TOEFL sınavları… IELTS ve TOEFL, uluslararası öğrenciler için adeta pasaport niteliği taşıyor. Dünyanın en iyi üniversitelerine başvuruda dil yeterliliği tartışılamayacak ölçüde önem kazanıyor. Restrictive Early Action okulları TOEFL sınavını tercih ediyor. Yani; Stanford, Caltech, MIT, Harvard, Princeton ve Yale için TOEFL skoru gerekiyor. Bununla birlikte; Columbia Üniversitesi, Pensilvanya Üniversitesi gibi okulların da TOEFL’ı tercih etmesi söz konusu olabiliyor. Diğer üniversitelerin başvuru ve kabul süreçlerinde IELTS geçerli kabul edilebiliyor. Başvurulacak üniversitelerin tercihlerini ve taleplerini dikkatle incelemek gerekiyor.  Ama özellikle  Restrictive Early Action okullarına gidecek olan öğrencilerin TOEFL sınavını tercih etmesi gerekiyor. TOEFL sınavında 110 ve üstü almayı başaran adaylar büyük bir avantaj elde ediyor.

Kalitatif Özellikler

Peki; Amerika’da okumak için not ortalaması ve tüm bu sınav skorları yeterli oluyor mu? Henüz değil… Tüm bu nicel hazırlığı eksiksiz olarak yapmanız yolunuzu önemli ölçüde açıyor. Ama yürünmesi gereken uzun bir yol hala önünüzde uzanıyor. Bu noktada; öğrenci adaylarının kalitatif özellikleri devreye giriyor. Nedir bu kalitatif özellikler?

Üniversiteler öğrenci adaylarından profillere uygun aktivitelere katılmış olmalarını bekliyor. Bu anlamda; özgeçmişiniz kabul sürecinde büyük önem taşıyor. Özgeçmiş bir anlamda öğrenci adayının üniversiteye katacağı değer hakkında ipucu veriyor. Başvurduğunuz alanda ne kadar iyi olduğunuzu ve alana ne kadar fayda sağlayabileceğinizi gösteriyor. Bu sebeplerden ötürü özgeçmiş kabul süreçlerinde önemli bir rol oynuyor.

Stratejik Yetenek Yönetimi

Amerika’da okumak için öğrenci adaylarının ilgi alanları konusunda kendilerini geliştirmeleri gerekiyor. Özellikle Harvard Üniversitesi ve Stanford Üniversitesi gibi okullara başvuru yapılacak bu önemli bir adım… Öğrencinin hangi alanlara yöneleceği erken dönemde stratejik yetenek yönetimi sayesinde saptanabiliyor. Elbette bu sürecin uzmanlar tarafından yürütülmesi önem taşıyor. Stratejik yetenek yönetimi, IQ, EQ gibi bir takım psikolojik testleri de kapsayan bir süreç… Bu süreçte; Bilim haritalarından yola çıkılıyor. Yalnızca bugün hakkında değil bundan 50 – 60 yıl sonrası hakkında da ipuçlarına ulaşılabiliyor. Uygulanan testler öğrencilerin ilgi alanları hakkında çeşitli ipuçları veriyor. Böylelikle ne tür aktiviteler içinde olması gerektiği de anlaşılabiliyor. İlgili alanlarda araştırma projeleri ya da stajlarda yer alması sağlanıyor. Bu staj ya da araştırma projelerinin üniversiteler ile ilişkili yürütülmesi de önem taşıyor. Bu sebeple erken başvuru yapacak öğrencilerin özellikle özgeçmişlerine bunları işliyor olmaları gerekiyor.

Referanslar

Erken başvuruda dikkat edilecek bir diğer kritik nokta ise elbette; referanslar... Referansların bir kısmının okullardan alınması gerekiyor. Tabi ki bu referanslar öğrenci adayının stajları ve projeleri doğrultusunda veriliyor. Bu noktada ders dışı aktivitelerin önemine bir kez daha değinmek gerekiyor. Yapmış olduğunuz aktiviteler referanslarınız üzerinde de etkili oluyor. Üniversiteler artık araştırma yapabilen, araştırma geliştirme kapasitesi yüksek olan öğrencileri tercih ediyorlar. Bu anlamda akademisyenler ve araştırmacılarla yapılacak çalışmalara özellikle önem vermek gerekiyor.

Kısacası; Amerikan üniversiteleri için erken başvuru kritik bir rol oynuyor. Amerika’da okumak ve erken başvuru tipleri hakkında bilgi için aba Eğitim web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Sorularınız için Doç. Dr. Gamze Sart ve aba Eğitim ile iletişime geçebilirsiniz. Eğitime dair daha fazla içeriğe ulaşmak için YouTube kanalımıza abone olabilirsiniz.

Ücretsiz Open Day Günlerimize Katılmak İçin Aşağıdaki Formu Doldurun

Açık bilgilendirme günlerimizde tüm sorularınıza cevap bulabilirsiniz.

Benzer Yazılar

Ut enim ad minim veniam, quis nostrud exercitation